Fikrim Geldi

Fikirler gelir, bir anda insanın içinde ampuller yanar, yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşir, hücrelerinin her biri bir anda dans etmeye başlar. O kadar çok hatırlıyorum ki “Bir fikrim geldi” diyerek arkadaşlarımı aradığımı, ballandıra ballandıra fikrimi anlattığımı ama bir süre sonra hepsini unutup gittiğimi. Arkadaşıma anlattıysam yine iyi, az da olsa hatırlamak için şansım var, arkadaşım “Senin o fikrin ne oldu?” diye sorabilir, bana detayları hatırlatabilir ama duşta ya da tam uyanmak üzereyken, uykuyla uyanıklık arasında ya da meditasyonda geldiyse fikrim işte o kaybolmaya yatkın. Hayır, kaybettiğime üzülmek yetmiyormuş gibi bir de sonra o fikrimi bir başkasının yaptığını gördüğümde hissettiğim duygu var ya, işte o çok da sevimli bir şey değil. İşin yoksa otur bir de o duygudan arınmaya çalış…  

Yazmak için farkındalık, farkındalık için yazmak diyorum ya her zaman şimdi yine diyeceğim ve ekleyeceğim; Hatırlamak için yazmak, yazmak için hatırlamak gerek.

Fikir seni heyecanlandırıyorsa ona özen göstereceksin. Sen ona özen göstermezsen o sana neden göstersin? Neden senin yanında büyüyüp serpilmek istesin? Neden geçici bir heves olup yok olmak istesin? Elbette kendisini sarıp sarmalayacak olan birinin yanında olmak isteyecek ki can bulsun. 

Ondan sebep yazmak en güzeli. 

Yatağın başında, çantanın içinde, elinin altında hep bir defter ya da bir kalem olsun. Yaz fikrini. Yazamıyorsan da kaydet, artık hepimizin elinde bir akıllı telefon. Onlar da bizim aklımızı başımızdan alıyorlar ya neyse, o başka bir yazının konusu. 

Yazdığınızda, fikrinize bir de dışarıdan baktığınızda sizi ilk aklınıza geldiği an kadar heyecanlandırmadığını fark edebilirsiniz. Bu da önemli bir aşama bana kalırsa. İnsan enerjisini vereceği yönü iyi seçmeli. 

Yazdıkça o fikre ne kadar odaklanabildiğinizi fark edersiniz. O fikrin hayatınızdaki yerini anlarsınız. Yazdıkça fikrinizin nerelere evrildiğini, ne yollara saptığını, nasıl şekil değiştirdiğine tanık olursunuz.  Yazdıkça yeni bakış açıları geliştirmek için alt yapı oluşturursunuz. Yazarken hissettiğiniz duygular, bedeninizde oluşan hisler, bedeninizin aldığı şekil, kağıt kalemle yazıyorsanız yazınızın şekli size fikrinizin sizi ne kadar beslediği ile ilgili mesajlar verir. Bu mesajlar kıymetli.  Fikirler kıymetli. Her eylem farkında olduğumuz ya da olmadığımız bir fikirle başlıyorsa ona özen göstermemiz bizim hayrımıza değil mi? 

Fikriniz geldiğinde siz neler yapıyorsunuz? 

Özlem Çetinkaya

Yazar / Yazar Koçu / Eğitmen

Yorumlar

  1. Fikrimin geldiği yer ne yaptığımla çok bağlantılı. Abartmıyorum bazen öyle bir anlamsız yerde geliyor ki örneğin duşta. Çıkıp yazana kadar kafamdan uçuyor. Bazen sesli kayıt alıyorum . Bazen de telefonumun not kısmına . Son zamanlarda renkli yapışkan kağıtlara . Sanki not edince fikrimi bir toprağa köklemiş gibi hissediyorum . Ve sonra unutuyorum yeşerdiğini gördüğüm yer beni memnun ediyor. Bazen de fikrim hayalimle birleşiyor başkasına anlatıyorum . Ama o zaman dinleyen kişi benden o kadar çok ilham alıyor ki
    Ona da kıl oluyorum ?